Kendisi İngiliz bir matematikçi ve yazardır. Peki nedir bu kadını zamanının diğer insanlarından ayıran? Augusta Ada King 1815 yılında Londra’da, ünlü İngiliz şair Lord Byron ve Lady Byron’un kızı olarak dünyaya geldi. 1835 de William King ile evlenen Ada, 1838 de kocasının aldığı ünvan sayseinde Lovelace Kontesi olur. Ada henüz genç bir kız iken matematiğe olan ilgisi keşfedilir ve bu ilgi kendisi de matematiğe ilgi duyan annesi tarafından destek görür. Zira Ada babasını hayatının ilk ayından sonra görme fırsatı bulmaz. Sosyal konumları nedeni ile bir çok bilim insanı ile tanışma fırsatı bulan Ada’nın en derin ilişkisi bilgisayarın babası olarak da…
Eğer yapılabilseydi 15 ton ağırlğında, lokomotif büyüklüğünde bir makine olacaktı! İlk genel amaçlı bilgisayarlardan biri olarak kabul gören Analitik Makineden bahsediyorum. Makine Charles Babbage’ın pek çok proje ve fikrinden sadece bir tanesiydi. Babbage’ı nereden anlatılmaya başlanmalı bilinmez. Kendisi sadece matematiğe ilgi duymaz, şifreleme sanatı, felsefe, kilit kırma yöntemleri, siyasal ekonomi gibi pek çok farklı konuları bünyesinde toplardı. Öyle ki zamanının Londrasında davetlerin aranan ismi olmuştu. Analitik makine günümüzde bilgisayarların kullandığı ve aşikar olduğumuz ikili sistem yerice 10 lu sistem kullanıyordu. Zira henüz ikili sistem pek de kimsenin aklına gelmiş değilidi, özelliklede konu makineler olunca. Analitik Makine delikli kartlar ile talimat…
Geçtiğimiz günlerde WhatsApp gizlilik sözleşmesini değiştirme kararı aldı. Zuckerberg kuyuya taşı attı, çıkarmaya çalışması bizlere düştü. Eş-dost soru yağmuruna tuttu. Bir yandan sevindim, zira önceleri kişisel verilerin korunması ve dijital mahremiyet gibi konulardan bahsettiğimde paranoyak muamelesi görebiliyordum. Öte yandan yahu şimdi hangi birinize hangisini anlatayım, nereden başlayayım diye düşündüm ve yazmaya karar verdim. Elimden geldiğince yalın ve herkesin anlayacağı bir dilde bu konuyu izah edeceğim. Fakat baştan belirteyim; mevzu derin. Öyle tek bir makalede yenilip yutulunacak türden değil. Dolayısıyla bu makaleyi bir 101 dersi gibi düşünün. Temelleri burada atacağız, tuğlaları üst üste dizmek size kalacak. Makale boyunca kötü haberi önden…
İnternette adımımızı attığımız neredeyse her site hesap oluşturmamızı isterken, dijital hesaplar içinde boğulmamız kaçınılmaz oldu. Çoğumuz açtığımız hesapların sayısını bilmiyor. Durum böyle olunca bir çok kişi işin kolayına kaçıp hatırlaması kolay bir şifreyi tüm hesapları için kullanıyor.
Fakat internet Vahşi Batı’dan farksız bir yer. Nasıl evlerimizin kapılarını sıkıca kilitliyor, yetmiyor çelik kapı, alarm, hatta kamera taktırıyorsak, aynı özeni dijital evlerimiz sayılabilecek hesaplarımıza da göstermeliyiz. Zira 2019'da yapılan bir araştırma veri ihlallerinin yaklaşık% 80'inin şifre zayıflığından kaynaklandığını ortaya koydu.
Güvenli bir şifrenin reçetesi şöyle:
Yıl 1957. Sovyet Rusya ilk insan yapımı uyduyu dünya yörüngesine yerleştirmeyi başarır. Uydunun pilleri sadece üç hafta dayanır. Sonraki iki ay boyunca sessizce dünyamızı tavaf eder ve atmosferden aşağı geri düşer. Sputnik 1 adlı bu uydu, 58 cmlik boyu ve kısa süren ömrü ile sizi pek etkilememiş olabilir fakat kelebek etkisine inananlar kemerlerini sıkı bağlasın.
Aynı yıllarda Soğuk Savaş tam gaz devam etmekte. Sovyet Rusya ve Amerika arasında müthiş bir nükleer gerilim var. Amerika olası bir nükleer saldıraya karşı tetikte ve Sovyet Rusya’nın Sputnik ile yapmış olduğu atılımdan oldukça rahatsız.